Bayram Amcamın vefatı üzerine

1667
Muhammed Bozdağ Amcasıyla

Kitap Satış Noktaları

Bayram Amcam,
Babamın ve halamın vefatından sonra sülalemizin hayatta kalan en büyüğüydü. Köyümüze gidince ilk önce Hacı Bayram Amcamızı ziyaret ederdik. Bizi büyük bir sevinçle ve sempatik bir güler yüzle karşılar, ikramlar ettirir ve bize muhteşem ders verici hatıralar anlatırdı.

Arpacılı Köyü

Dün Arpacılı Köyü’ne aniden yağan taze kar karşıladı bizi ve merhum Bayram Amcamı bu manzara eşliğinde uğurladık. Dünkü duyuruya etkileşimde bulunarak taziyelerini ileten binlerce takipçilerimize ve yakınlarına Rabbimizin rahmetiyle muamele etmesini diliyor, teşekkür ediyorum.(https://www.facebook.com/drmuhammedbozdag/photos/a.436728043057261.104639.163202220409846/1292795140783876/?type=3&theater)Bu vesileyle de size, aşağıya birkaç resim ekleyerek Köyümü biraz daha tanıtmış olacağım. Bu video amcamın evinden Köy Merkezine ve Hıdırnebi yaylasına doğru bir görüntü. Çocukluk yıllarımız bu ortamda geçti.

Posted by Dr. Muhammed Bozdağ on Wednesday, December 7, 2016

Geçen ay ağır hasta yatağındayken ziyaretine gittiğimde, hareketsiz ve serin ellerinden tuttum. Başını kımıldatamayacak kadar halsizdi ve fısıltının fısıltısıyla da olsa, konuşmaya çalışıyordu.

“Askere giderken rahmetli babam bana, ‘dürüst ve ahlaklı olursan Allah yolunu açık etsin.’ Diye dua etti.’ diyerek, bazı ibretli hatıralar anlattı. Ardından, “Ben gençliğimde çok aşırı çalıştım. Kendimi çok aşırı yordum.’ dedi. ‘Amca, zaten çok çalışmak Allah’ın emri, biliyorsun.’ dedim. “Evet haklısın, ama ben gece yarılarında lüks ışığı altında tarlalarda çalışırdım. Bu kadarı doğru değil!” dedi.

Böylece amcam bana hayatın faniliğini unutmamamı ve ahirete mutlaka özenle hazırlanmamı hatırlatıyordu. Yeryüzünün adanmaya değmeyeceğini ve asıl ebedi hayatımız için hazırlanmamız gerektiğini Rabbimiz ölüm vakti gelip çatmadan önce anlamamızı nasip eylesin.

Amcamın uzun yılları Almanya’da geçti. Bana çokça dua eden rahmetli Salih dedemin sevdiği ve dua ettiği, Kur’an ve secde sevgisine sahip bir evladıydı. Benimde şahsi dostum olan öğretmen bir oğlunun kanserden vefatını yaşadı ve dünyada dört erkek ve dört kız evladı ve torunlar bıraktı.

Mekânı cennet olsun. Hepimizin ölülerimizin mekânları cennet olsun. Rabbimiz ahireti unutan gafillerden olmaktan bizi korusun. Bizlere dünyadan imanla ve rızasına erişerek ayrılmak nasip eylesin. Zulmetmekten ve zulme uğramaktan korusun.


Vefat vesilesiyle köyümüze gidince, Anne tarafımdan Havva nineyi de ziyaret etmemek olmazdı. Eski insanlar ne kadar da cana yakın ve ne kadar da çok dualar ediyorlar. Ne büyük servet! Bir kaç dakikada büyük büyük dualar sıraladı bizim için ve öğütler verdi. “Allah’a bağlanın, Allah’tan yardım dileyin, insanı cennete kadar kavuşturan namazınızı mutlaka kılın.” dedi bize… Çoluk çocuk demeden insanları küçücük bir hediye ile bilse olsa sevindirmeye çabalayın diye öğütledi. Allah sağlığını ve esenliğini arttırsın.

 “Beli bükülmüş yaşlılarınız olmasaydı, belalar sel gibi üzerinize dökülürdü.” (Süyûtî, Kenzü’l-Ummâl, 9:167) hadisini hatırlatıyorum. Biz nefsimize kapılan çok isyankar ve günahkar kullarız. Rabbimiz bizi masumların ihlaslı dualarıyla bağışlıyor. Aile büyüklerinin kıymetini onları kaybetmeden önce bilelim, bahtımız için büyük bir hazine olan dualarını alabilmek için onlara çok iyi davranalım diyorum.

Bu vesileyle  taziyelerini ileten binlerce dostumuza bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.
Dr. Muhammed Bozdağ